Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
(hakkında) bilgi vermek
Geçmiş
Cümleler
"(hakkında) bilgi vermek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
(hakkında) bilgi vermek
pimp (on)
f.
"(hakkında) bilgi vermek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
hakkında bilgi vermek
inform about
f.
The radio didn't
inform about
the accident.
Radyo, kaza
hakkında bilgi vermedi.
More Sentences
Phrasals
2
Öbek Fiiller
(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
brief (someone) about (someone or something)
f.
Tom has been
briefed about
the situation.
Tom'a durum hakkında
bilgi verildi.
More Sentences
General
3
Genel
hakkında bilgi vermek
snitch
f.
4
Genel
hakkında bilgi vermek
inform of
f.
5
Genel
hakkında bilgi vermek
inform that
f.
6
Genel
hakkında bilgi vermek
snitch on
f.
7
Genel
birine bir şey hakkında bilgi vermek
prime someone about
f.
8
Genel
belirli bir konu hakkında bilgi vermek
cover ground
f.
9
Genel
hakkında bilgi vermek
diagnose
f.
10
Genel
izleyerek hakkında bilgi vermek (bir olayı)
cover
f.
11
Genel
hakkında genel bilgi vermek
give an outline of
f.
12
Genel
birine bir konu hakkında bilgi vermek
fill someone in on something
f.
Phrasals
13
Öbek Fiiller
(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
brief (someone) about (someone or something)
f.
14
Öbek Fiiller
(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
brief someone about someone or something
f.
15
Öbek Fiiller
(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
brief someone about someone or something
f.
16
Öbek Fiiller
(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
brief someone on someone or something
f.
17
Öbek Fiiller
(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
brief someone on someone or something
f.
18
Öbek Fiiller
birine (biri/bir şey hakkında) bilgi vermek
fill someone in (on someone or something)
f.
19
Öbek Fiiller
(birine biri/bir şey) hakkında ana hatlarıyla bilgi vermek
brief (one) on (someone or something)
f.
20
Öbek Fiiller
(birine biri/bir şey) hakkında kısaca bilgi vermek
brief (one) on (someone or something)
f.
21
Öbek Fiiller
hakkında ana hatlarıyla bilgi vermek
brief about
f.
22
Öbek Fiiller
hakkında kısaca bilgi vermek
brief about
f.
23
Öbek Fiiller
birine (bir şey hakkında) bilgi vermek
clue someone in (on something)
f.
24
Öbek Fiiller
(birine bir şey) hakkında bilgi vermek
gen (someone) up on (something) [uk]
f.
25
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında bilgi vermek
key into (something)
f.
Idioms
26
Deyim
bir kimseye bir şey hakkında bilgi vermek
ground someone in something
f.
27
Deyim
olup bitenler hakkında detaylı bilgi vermek
enlighten on
f.
28
Deyim
olup bitenler hakkında detaylı bilgi vermek
enlighten about
f.
29
Deyim
(birine bir şeyin) genel havası hakkında bilgi vermek
give (one) the feel of (something)
f.
30
Deyim
(birine bir şeyin) önemli noktaları hakkında bilgi vermek
give (one) the feel of (something)
f.
31
Deyim
(birine bir şeyin) genel havası hakkında bilgi vermek
give (one) a feel of (something)
f.
32
Deyim
(birine bir şeyin) önemli noktaları hakkında bilgi vermek
give (one) a feel of (something)
f.
33
Deyim
birine (biri/bir şey hakkında) bilgi vermek
give somebody the low-down (on somebody/something)
f.
34
Deyim
(birine biri/bir şey) konusunda/hakkında bilgi vermek
give an account (of someone or something) (to someone)
f.
35
Deyim
(birine biri/bir şey) konusunda/hakkında bilgi vermek
give someone an account of someone or something
f.
36
Deyim
(biri/bir şey) konusunda/hakkında bilgi vermek
give an account of (someone or something)
f.
Advertising
37
Reklam
(ürün, hizmet hakkında) hatalı veya yanıltıcı bilgi vermek
misdescribe
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (hakkında) bilgi vermek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy